EĞİTİMDE REFORM DERECESİNDE DEĞİŞİM TEKLİFİ | EĞİTİMDE REFORM DERECESİNDE DEĞİŞİM TEKLİFİ

EĞİTİMDE REFORM DERECESİNDE DEĞİŞİM TEKLİFİ

EĞİTİMDE REFORM DERECESİNDE DEĞİŞİM TEKLİFİ

Maalesef sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiği günden beri inkılap ve reform diyebileceğimiz birçok alanda değişiklik yaptı ve başardı. Kendisini yaptığı başarı işlerden dolayı tebrik ediyor, daha güzel işlere ve başarılara imza atacağına inanıyor, yanında olduğumuzu ifade ediyorum. ‘‘Durmak yok yola devam’’
Bir eğitimci olarak yalnız MİLLİ EĞİTİM alanında bugüne kadar yapılanlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Her yeni gelen MİLLİ EĞİTİM BAKANLARI bir şeyler yapmak istedi, her yeni gelen bakan müfredat değiştirdi yeni şeyler koydu derken, eğitim yaz boz tahtasına döndü. Şu anki Milli Eğitim Bakanı Sayın YUSUF TEKİN Beyden ümitliyim. Çünkü Milli Eğitimin içinden ve bizden biri. Kendisine bürokraside, çalışmalarında hükümet ve sivil toplum örgütleri tarafından yardımcı olunmalı.
Ülkemizin Ekonomi, kültürel, endüstriyel, eğitim ve üretkenlik açısından olmazsa olmaz reform niteliğindeki görüşlerimi kısaca şöyle sıralayabilirim.
Şu an Türkiye’de 21 Milyon civarında ilk öğretimden üniversiteye kadar öğrenci eğitim görüyor. Bu nüfusumuzun nerde ise %25 i demektir. Mezun olduktan sonra kendi alanında hemen iş bulabilenlerin sayısı ise % 40-50 civarında. Yani her yüksek okul mezunun % 50 si 23-24 yaşında işsiz ve kalifiye değil. Bu durum ülkemiz gençliği ve tüketici açısından çok tehlikeli. Bu insanlar bu yaştan sonra çırak, kafa, usta ve sanatkâr olmaları mümkün değildir. Hep tüketici olarak kalacak ve aileleri ve ülkemiz için birer patlamaya hazır bomba gibi tehlikeli durum doğuracaktır.
GÖRÜŞLERİM:
1. Eğitimde 4+4+4’den vaz geçilmeli. Mecburi eğitim 4+4 olmalı. 7 ve 8 sınıfta öğrencinin ilgi yetenek, bilgi alanları belirlenerek lise hayatındaki okuyacağı alana yönlendirilmeli. Liselere öğrenciler, 7 ve sekizinci sınıflardaki alan başarı notları ve öğretmenler kurul kararı, alan sınavı sonuçlarına göre alınmalı. 
Lisede örgün eğitim yapmak istemeyen öğrenci isterse açık lise sınavlarına girerek liseyi bitirebilir. Öğrenci, ortaokul hayatından sonra bu bölümlerden hiçbirini kazanamaz veya gitmek istemez ise sevdiği alanlarda çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitimi alarak meslek sahibi olabilir. Ülkemizin üniversite mezunundan çok ara ve teknisyen, mavi yaka meslek sahibi elemana ihtiyacı var.
 
Liseler şu bölümlerden oluşmalı. Bu liselere 7-8 sınıf notları, öğretmen ve veli kurul kararı ve alan sınavı ile alınmalı.
a) Sosyal Bilimler lisesi.
b) Fen Bilimleri Lisesi.
c) Anadolu Meslek ve Teknik Meslek lisesi. (İMAM-HATİP, MOTOR, MAKİNA, TERZİLİK, KUAFÖRLÜK V.S.)
d) Sanat ve spor lisesi. (TİYATRO, RESİM, SPOR VS.)
e) Yabancı Dil Lisesi. (ALMANCA, ARAPÇA, İNGİLİZCE VS.)
Diye 5 branşa ayrılmalı. Buralara öğrenciler, 7 ve sekizinci sınıflardaki alan başarı notları ve öğretmenler kurul kararı, alan sınavı sonuçlarına göre alınmalı.
Bu bölümlerde sadece alan dersleri olup fazla ders curcunası olmamalı. EĞİTİM 4 GÜN OLMALI.
Liseleri bitiren öğrenciler, gitmek istedikleri FAKÜLTENİN  alan derslerinden sınav olmalı. Öğrencinin lise notları üniversite girişte etken olmalı.
2. Üniversitelerin bazı bölümlerine girebilmek için üniversite sınavlarında % lik ve puan barajı getirilmeli. Tıp, Hukuk, Mühendislik gibi.
3. Üniversite’de 2 yıllık ve 3 yıllık meslek akademileri açılarak buralarda dil mecburiyeti kaldırılmalı, yabancı dil alanında kariyer yapmak isteyen kişilere YABANCI DİL LİSELERİ VE YABANCI DİL FAKÜLTE, AKADEMİLERİNE yönlendirilmeli.
4. Devlet, atama yaparken KPSS de yalnız alan ağırlıklı sınav yapmalı
Lisede örgün eğitim yapmak istemeyen öğrenci isterse açık lise sınavlarına girerek liseyi bitirebilir.
Bu görüşlerimin nasıl hayata geçirileceği sayın yetkililer tarafından sorulursa detaylı olarak hizmet vermeye hazırım.
                                                                                       AHMET SAİT YURTSEVEN
                                                                         44 YILLIK EĞİTİMCİ-YÖNETİCİ-KURUCU