CİBRİL HADİSİ
CİBRİL HADİSİ
Allah’ın Rasulüyle otururken sahabi,
O esnada huzura çıkıverir a’rabi..
Selam-sabahtan sonra Rasule yakın durur,
O kadar sokulur ki, dizi dizine vurur…
Taaccup eder ashap, bu ciddi karabete,
Bu derece yakınlık sebep olur hayrete..
Her halde çok yakın dost tanımadıkları zat,
Birbirine ediyor karşılıklı iltifat..
Der ki; Ya Rasulellah! Birkaç sorum var sana,
Geciktirme tezelden cevapları ver bana..
Söylermisin sen bana nedir iman, inanmak,
İmanın erkanına,Allah’a teslim olmak?
Allah’a,meleklere, kitaplar ve peygamber,
Kendi ümmetlerine her biri birer rehber…
Ahiret,kaza,kader, Allah’tan hayır ve şer,
İrade ve aklıyla kaçınır şerden beşer..
Tüm bunlara inanmak iman, ilahi in’am,
“Sadakte Ya Resulellah! Doğru söyledin,tamam..
Bana anlatır mısın o halde nedir İslam?
Ne yaparsa bir insan,olur iyi Müslüman?.’.
Namaz,oruç,hac,zekat,kelime-i şehadet,
Bunları yapan için vardır sonsuz saadet..
“Doğru söyledin!..”deyip,tasdik etti Rasulü,
Hayret etti bu tavra Allah’ın her bir kulu..
Soruyor, cevabını sonra tasdik ediyor,
Sanki imtihan gibi, cevabını biliyor…
“Ey Allah’ın Rasulü! Muhsin kim, nedir ihsan,
İşini,kulluğunu nasıl yapmalı insan?..”
O’nu görürcesine Allah’a kulluk etmek,
Sen O’nu görmesen de, O görür diye bilmek.
Her ne ki yapıyorsun, dürüst ve samimi ol,
Hakk’a kurbiyyet için, yoktur bundan başka yol..
Bir kul ki, dürüst yapmaz ticaret ve işini,
Ne Allah ne de kullar, sevmez bu gidişini..
Kul ibadetini iş, işini de ibadet
Bildiği an var ona, cennet, sonsuz saadet..
Yine dedi a’rabi;’ Doğru söyledin bana,
Şimdi daha zor soru, sorayım mı ben sana?..
Söyle artık bilelim,ne zamandır kıyamet,
Onun zuhuru için var mı hiçbir alamet?.’.
Tebessüm buyurdular alemin Efendisi,
Soran-sorulandan çok, bunu bilir kendisi..
Kıyamet ne zamandır,meçhul tutuldu bize,
Bazı alametleri haber vereyim size;
Küçük;büyük tanımaz, olursa ayaklar baş,
Çıkınca kızıl sayha veya sebebsiz savaş,
Anne-babayı ihmal, güya dostlara ikram,
Kalmazsa büyüklere ne saygı,ne ihtiram..
Atanırsa göreve ehli olmayan bir zat,
Demektir ki gelmiştir, beklenen korkunç saat!...
“Doğru söyledin!..” deyip,ayrılınca o kişi,
Sahabi merak etti,anlamadı bu işi..
Dedi Allah Rasulü;Cibril’di gelen bize,
Sorarak dinimizi,öğretti hepinize
Musa UZUNKAYA