YAŞLILAR GÜNÜ
Modaya uyularak, 1 Ekim gününü de yaşlılar günü ilan etmişler. Aman ne iyi etmişler...

Anne, Babanın bir eşya gibi kenara itildiği, kıymet ve değerlerinin bilinmesinin unutulduğu günümüzde yaşlıları da anmamak olmazdı!

Ne garip tam yaşlılık günlerinde bir tatlı huzur, bir sıcak ortam hayal eden yaşlılarımızı, adı huzur evi olan aslında ne kadar huzur verdiği tartışılan bir ortama hapsediyoruz. Adına da Huzur Evi, diyoruz...

İnsanların kendilerinin de aynı şeyleri yaşayacağı gerçeğini unutarak, Şimdi, Anne , Babaya bakmayı angarya işlerden görmektedirler. Öyle ya adamlar çok meşguller! Hiç zamanları yok! İş, Kariyer, gelecek beklentisi, daha fazla kazanma, daha fazla makam, daha fazla mevki daha fazla para kazanma...  Bir  sürü iş var... Hatta yaşlıların torunlarının bile görüşmesine imkan tanımazlar. Çünkü çocuklarını yanına alıp, büyüklerinin yanına gitmek Aya yolculuk kadar zordur.

Neyse işte ibretlik bir hikaye... Buyurunuz...

BİR  YAŞLI  ADAM  ELİNDEKİ telefon ile tamirciye gider... Evladım şu telefona bakar mısın? Çalışmıyor her halde, diye söylenir. Tamirci  telefona baktıktan sonra 

-Amca bu telefon çalışıyor bir sıkıntısı yoktur, der...

Yaşlı adam o zaman telefoncuya şöyle der;

- İyi de telefon çalışıyorsa, benim çocuklarım beni neden aramazlar...

EVET Dostlar günümüz iletişim çağının ileri mesafelerinde olmasına rağmen, birbirinden bir selamı, bir kelamı, bir gülücüğü eksik eden, insanlar...  Soralım o zaman, bir mesaj çekmek, bir Alo, demek o kadar mı zor? Zamanınız, o kadar mı kıymetli ki, bir mesaja, Alo demeye, yetmez...

ALLAH  KİMSEYİ YALNIZ, KİMSESİZ  BIRAKMASIN...

Birbirimiz için  dua edelim... Yaşlılarımız için, kendimiz için...

“Hem kendinin hem de mü’min erkeklerle mü’min kadınların günahlarının bağışlanmasını dile!” (Muhammed sûresi, 19)

“Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, anamı-babamı ve bütün mü’minleri bağışla!” (İbrâhim sûresi, 41)                                                 

“Bir Müslümanın, yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur. Bir kimse din kardeşine hayır dua ettikçe, yanında bulunan görevli bir melek ona, ‘duan kabul olsun, aynı şeyler sana da verilsin’ diye dua eder.” (Müslim, Zikir 87, 88. Ayrıca bk. İbni Mâce, Menâsik 5)

Orhan ARSLAN